Bir varmış bir yokmuş, önce vakit içinde kalbur saman içinde denizin derinliklerinde yaşayan Moli isminde bir balık varmış. Moli yüzmeyi çok seven, arkadaşlarıyla vakit geçirmekten hoşlanan yavru bir balıkmış. Onun sevinçli oluşu bütün deniz canlılarına moral olurmuş.
Günlerden bir gün Moli, denizin derinliklerinde yüzerken küçük bir mağara bulmuş. Mağarayı daha evvel hiç görmediğini anlayan Moli, çabucak içine girip ne var ne yok diye bakmış. Mağaranın içinde küçük bir ekran gören Moli bunun ne olduğunu çözmeye çalışmış. O an Moli’nin aklına, yıllar evvel batan bir tekne olduğu ve o tekneden denize savrulan eşyalar olduğu aklına gelmiş. Moli ekranı kurcalarken birden ekran açılmış ve imgeler Moli’nin çok güzeline gitmiş. Moli artık her gün mağaraya gidip ekrandan sinema izliyormuş bu yüzden yüzmeyi bile neredeyse unutacak duruma gelmiş. Moli’nin arkadaşları, uzun müddet onlarla oynamadığını fark edince Moli’yi oyun oynamak için çağırmışlar. Lakin Moli onlarla oynamayı reddetmiş. O gün, Moli ekranına o kadar dalmış ki, kıyı boyunca esen hoş rüzgarı, yükselen dalgaların melodisini ve gökyüzünde uçuşan martıları fark etmemiş. Akşam olunca Moli konuta gitmiş. Anne balık Moli’nin yanına gidip “Moli, o bulduğun ekrana bakmaktan artık vazgeçmelisin. Ekrana uzun müddet baktığında gözlerin bozulabilir. Ayrıyeten denizin içinde ki cümbüşleri kaçırıyorsun” demiş. Moli “Anne bir şey olmaz, ben ekrana bakmayı, sinema izlemeyi çok seviyorum” demiş. Anne balık Moli’nin bir gün pes edeceğini biliyormuş fakat baskıyla değil, kendisinin isteğiyle olmasını bekliyormuş. Ortadan günler geçmiş, deniz de büyük bir fırtına çıkmış, derinlerde ki her şey yerle bir olmuş. Moli, ailesi ve öbür canlılar fırtınadan sağ salim kurtulunca, hasarı temizlemeye başlamışlar. Paklık üç günden fazla sürmüş.
Her şey eskiye döndüğünde Moli, mağaraya gidip ekrana bakmak istemiş. Mağaraya baktığında ekranın kırıldığını görmüş, çok üzülmüş lakin artık yapacak bir şey yokmuş. Moli üzgün bir biçimde meskene dönmüş. Bir müddet sonra zil çalmış ve arkadaşları Moli’nin arkadaşları oyun oynamak için dışarı çağırmışlar. Moli, arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamaya çıkmış. Eskisi üzere sularda yüzmeyi, arkadaşlarıyla oynamayı çok özlemiş. Etrafına baktığında gördüklerinin ekrandakilerden daha hoş olduğunu fark etmiş. Ekranın başında geçirdiği günlere çok üzülmüş. O günden sonra her gün arkadaşlarıyla oyunlar oynamış, gerçek hoşlukları izlemiş. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.
