Küçük Kaplumbağa Pıtır’ın Masalı

Bir varmış bir yokmuş, önce vakit içinde kalbur saman içinde ırmağın kenarında, yemyeşil çimenlerin üzerinde yaşayan kaplumbağa ailesi varmış. Bu ailenin iki tane yavrusu varmış. Kardeşlerinin birinin ismi Zıpır, başkasının ismi Pıtırmış. Zıpır epey süratli yürüyen bir kaplumbağaymış. Küçük olmasına karşın anne ve baba kaplumbağaya yetişir, birlikte yürürlermiş. Pıtır ise epeyce yavaş bir kaplumbağaymış. Çok yavaş olduğu içinde ailesiyle yürüyüş yapmak istemiyormuş.
Günlerden bir gün, kaplumbağa ailesi yürüyüşe çıkmaya karar vermiş. Anne kaplumbağa, baba kaplumbağa ve Zıpır çantalarını hazırlamışlar, yürüyüşe çıkmak için Pıtır’ı beklemişler. Pıtır ise odasında kabuğuna çekilmiş bir formda duruyormuş. Baba kaplumbağa odasına girip baktığında Pıtır’ın üzgün olduğunu anlamış. Baba kaplumbağa “Pıtır, neden bizimle gelmiyorsun?” diye sormuş. Pıtır, üzgün bir biçimde, “Çok yavaşım babacığım. Siz çok süratli yürüyorsunuz, size yetişemem. Bu yüzden sizi bekletmek ve mani olmak istemiyorum” demiş. Babası Pıtır’a gülümsemiş. “Yavaş olmak bazen en âlâ özelliktir. Sabır ve azim gerektirir. İvedi etmeden her adımını düşünerek atıyorsun. Unutma ki bu, seni çok özel kılar,” demiş. Pıtır bu sözleri duyunca biraz yürek bulmuş ve yürüyüşe katılmaya karar vermiş. Adımlarını yavaş fakat sağlam bir formda atmış. Birinci başta biraz geride kalmış olsa da vakitle ailesine yetişmiş. Hatta uzun yürüyüşte hiç yorulmamış zira her adımını dikkatlice atmış.

Uzun yürüyüşün akabinde istedikleri yere ulaşan kaplumbağa ailesi dinlenmek için oturmuşlar. Tüm aile, Pıtır’a hayran kalmış ve onunla gurur duymuşlar. O günden sonra Pıtır, her seyahate cesurca katılmış ve ne kadar bedelli olduğunu bilerek memnun bir biçimde yaşamış. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.