Lina Hasta Oluyor Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Bir vakitler, küçük ve şirin bir kasabada Lina isminde tatlı mı tatlı bir kız yaşarmış. Lina yaz mevsimini çok severmiş; zira güneş pırıl pırıl parlar, sokaklar çocukların kahkahasıyla dolarmış. En çok da dondurma yemeyi dört gözle beklermiş.
O sabah güneş erkenden doğmuş, pencereye vuran ışıklar Lina’yı gıdıklayarak uyandırmış. Lina, pijamalarını bile çıkarmadan camdan dışarı bakmış. Hava sıcacıkmış, sokaktan dondurmacının sesi duyuluyormuş. Annesi mutfakta meyve keserken, Lina heyecanla seslenmiş: “Anne, dondurma alabilir miyim?”
Annesi gülümseyerek, “Kahvaltını yap, sonra üstünü değiştirip alırsın, olur mu?” diye sormuş. Lina başını sallamış fakat içten içe sabırsızlanıyormuş. Kahvaltısını ederken aklı daima dondurmadaymış. Birazdan çıkıp en sevdiği çilekli dondurmadan alacakmış.
Kısa müddet sonra Lina sokağa fırlamış. Güneş epeyce sıcakmış ancak Lina buna aldırış etmeden dondurmacının yolunu tutmuş. Yol boyunca diğer çocuklar da dondurma alıyor, banklarda oturup sevinçle yiyor, konuşuyorlarmış. Lina ise gölgede oturmayı düşünmeden, kaldırımın ortasında dondurmasını yemeye başlamış.

Ardından sert bir rüzgâr esmeye başlamış. Lina’nın alnı terlemiş, dondurmanın soğukluğu dudaklarını üşütmüş. O an biraz ürpermiş lakin önemsememiş. “Bir şey olmaz,” demiş kendi kendine ve dondurmasını bir çırpıda bitirmiş.
Ertesi sabah Lina’nın boğazı acımaya başlamış. Uyandığında sesinde garip bir çatallanma varmış. Annesi elini alnına koymuş ve çabucak anlamış: “Sanırım biraz üşütmüşsün tatlım,” demiş.
Lina şaşırmış. “Ama hava çok sıcaktı.”
Annesi başını okşamış, “Yazın da hasta olabiliriz. Terliyken soğuk bir şey yemek ya da gölgede durmadan güneşin altında kalmak bedenimizi yorar,” demiş. Lina biraz düşünmüş, sonra başını yavaşça eğerek, “Keşke gölgede yeseydim,” demiş üzgünce.
O gün Lina meskende dinlenmiş, bol bol su içmiş, annesinin yaptığı ılık çorbayla kendine gelmiş. Camdan dışarı baktığında çocuklar yeniden sokaktaymış lakin Lina battaniyesine sarılmış, yumuşacık yastığına yaslanmış haldeymiş.
İki gün sonra kendini daha uygun hissetmeye başlamış. Dışarı çıkmasına müsaade verilince evvel şapkasını takmış, sonra da gölgede dinleneceği bir yer seçmiş. Dondurmasını tekrar almış lakin bu sefer çabucak yememiş. Gölgede oturup biraz beklemiş, sonra yavaş yavaş yemiş.
Yanına gelen arkadaşı, “Neden bu türlü yapıyorsun?” diye sormuş. Lina gülümseyerek, “Çünkü geçen gün çok çabuk ettim ve hastalandım. Artık daha dikkatliyim,” demiş. Arkadaşı başını sallamış, birlikte gülüşmüşler.
Lina Hasta Oluyor masalından sonra Lina her dondurma aldığında bir ağaç gölgesi aramış. Terlediğinde çabucak rüzgâra çıkmamış, üşüyebileceğini unutmamış. Yaz tekrar çok hoşmuş ancak bu kere Lina, sıcak günlerde vücudunu nasıl koruyacağını biliyormuş.
Ve böylelikle, Lina yazı hem serin hem sağlıklı geçirmeyi öğrenmiş. Güneşin altında dondurma keyfi hâlâ varmış lakin artık yanında bir kesim gölge ve biraz sabır da olurmuş.
Lina Hasta Oluyor Masalına benzeyen çocuk masalları okumak için ilişkiye tıklayabilir, masalları birinci siz okumak istiyorsanız instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.