Bir varmış bir yokmuş, yıldızların parladığı hoş bir ormanda yaşayan şirin bir tavşancık varmış. Bu küçük tavşanın ismi Pofuduk’muş. Pofuduk her gece yatmadan evvel gökyüzüne bakar ve yıldızları izlemeyi çok severmiş. Yıldızların ışıkları ona daima huzur verirmiş, ancak en çok da yıldız bahçesini merak edermiş.
Bir gece, gökyüzünde büyük bir yıldız kaymış ve Pofuduk’un kulağının ucuna dokunmuş. Yıldız ona, “Merhaba Pofuduk! Ben Yıldız Perisi. Seni yıldız bahçesine götüreceğim. Orada en tatlı hayallerin sırrını bulacaksın,” demiş. Pofuduk çok heyecanlanmış ve Yıldız Perisi’nin peşine takılmış.
Yıldız Perisi, Pofuduk’u gökyüzüne gerçek yükseltmiş ve yumuşacık, ışıl ışıl bir bahçeye getirmiş. Bu bahçede her bir yıldız, minik bir lambaymış üzere parıldıyormuş. Pofuduk yıldızların ortasında gezinirken, her bir yıldız ona diğer bir tatlı düş fısıldıyormuş. Bir yıldız ona çiçeklerle dolu bir bahçede koşmayı, bir oburu ise bulutların üzerinde uçmayı anlatıyormuş.
Pofuduk, yıldız bahçesinde bir müddet dolaştıktan sonra çok rahatlamış ve gözleri yavaşça kapanmaya başlamış. Yıldız Perisi ona “Artık en tatlı hayaller sana eşlik edecek, Pofuduk. Huzur içinde uyu,” demiş. Pofuduk, yumuşacık bir bulutun üstüne uzanarak gözlerini kapamış ve yıldız bahçesinin tatlı hayallerine dalmış.
O andan itibaren, Pofuduk her gece uyuduğunda kendini yıldız bahçesinde bulur, tatlı hayallerin içinde huzurla uyurdu. Ormandaki başka hayvanlar da ona bakarak hayal dünyasında keyifli uykulara dalmanın sırrını öğrenmişler.
