Bir vakitler, çok uzaklarda, Düş Ormanı isminde bir orman varmış. Bu ormanda, her akşam gün batarken, ağaçlar yavaşça uyanır, çiçekler ve yapraklar gülümserek birbirlerine masallar anlatırmış. Hayal Ormanı’nda, bütün hayvanlar memnunmuş ve ormanın derinliklerinde uykuya dalan herkes, sabahları daha dinç uyanırmış.
Bu ormanda, Enes isminde bir çocuk yaşarmış. Enes, Hayal Ormanı’nda geçirdiği vaktin en keyifli anlarını, masal dinleyerek ve kuşların müziklerini dinleyerek geçirirmiş. Her gece, uyumadan evvel büyük bir çiçek açan hayal ağacının altına sarfiyat, onun etrafında döner ve masal anlatırmış.
Bir gün, Hayal Ormanı’nda bir değişiklik olmuş. Çiçekler eskisi üzere parlamaz olmuş, ağaçlar ise hiç olmadığı kadar sessiz kalmış. Enes, bunu fark ettiğinde, ormanın büyüsünü tekrar geri getirmek için bir şeyler yapması gerektiğini anlamış. Ormandaki tüm hayvanlar ve çiçekler, huzur ve memnunluğu kaybettiklerini söyleyerek birbirlerine gözyaşı dökmeye başlamışlar.
Enes, bu kaybolan huzuru geri getirebilmek için Düş Ormanı’nın kalbine yanlışsız bir seyahate çıkmaya karar vermiş. “Eğer huzur kaybolmuşsa, ben onu bulmalıyım,” demiş. Küçük bir kuş ve sempatik bir tavşan, ona yol arkadaşlığı yapmış. Seyahatleri boyunca birbirlerine masallar anlatmışlar ve Enes, hayvanların her birinin ne kadar kıymetli olduğunu anlamış.
Sonunda, Düş Ormanı’nın kalbine vardıklarında, oradaki en büyük ağacın etrafında büyük bir sessizlik varmış. Enes, gökyüzüne bakarak derin bir nefes almış ve “Bütün bu sessizlik ve kaybolan huzur, tahminen de sadece birlikte olmayı unutmamızdan kaynaklanıyor,” demiş.
O anda, Düş Ormanı’ndaki bütün ağaçlar, çiçekler ve hayvanlar birlikte gülmeye başlamışlar. Huzur tekrar ormana dönmüş ve Enes, uykusuz geçen gecelerin akabinde, birinci kez sabaha karşı huzur içinde uyumuş. Gözleri kapandığında, ormandaki tüm çiçekler birer birer açmış, yıldızlar gökyüzünü süslemişti.
Ertesi sabah, Enes uyandığında her şey eskisi üzere olmuş, ormanın derinliklerinde kuşlar müzikler söyleyerek uyanmışlardı. O günden sonra, Enes her gece uyumadan evvel Düş Ormanı’nın kalbinde bulunan düş ağacına gidip masallar dinlemiş ve her bir hayvanın huzurla uyuması için dua etmiş.
Rüya Ormanı, sabahları güneşin birinci ışıklarıyla birlikte uyanmış, geceleri ise huzur içinde uyumuş. Enes, her vakit bu ormanın büyüsünü koruyarak, sevgi ve dostlukla dolu uykulara dalmış.
